Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
9789752562813
369014
Aşk Sarhoşluğunun Sabahı
Aşk Sarhoşluğunun Sabahı
12.00
Romanın kahramanı Mahbube'yle beraber gülüp ağlıyorsunuz. Acı çekiyor, ümide kapılıyorsunuz. Okurken, "Ben şu anda evde miyim yoksa Tahran'da mıyım?" diye kendi kendime sorduğum anlar oldu. Olayların içindeymişim gibi hissettim. Hatta zaman zaman kitabı bir kenara bırakmak istedim. "Bu kadının yaşadığı acıları okumaya dayanamayacağım" dediğim oldu. Bu kitapta hayat tecrübesi konuşuyor. Aşkın kör ettiği gözlerin açılması, insanın aklının başına gelmesi anlatılıyor. Kitap bittiğinde, odamın her yerine kitabın sihirli etkisi sinmişti. Aynı anda hem hüzünlü hem mutluydum, derin düşüncelere dalıp gittim. Uzun süre Mahbube'yi düşündüm. Ne diyebilirim, müthiş bir kitap. Kalbinizi açarsanız, gözlerinizin açıldığını göreceksiniz. Ve annenizle babanızın, sizi tahmin ettiğinizden çok daha fazla sevdiğini…
(Almanca baskı Der Morgen der Trunkhenheit'ın bir okuyucusu.)
Gelmiş geçmiş en güzel aşk hikâyelerinin anlatıldığı İran edebiyatından bu defa modern bir aşk hikâyesi. "Çılgın bir tutkuyla alevlenen bir aşkın, mutlu bir evliliğin temelini atması mümkün müdür?" sorusuna cevap aranıyor.
Bu roman, Nizâmî'nin Leylâ ile Mecnûn'unda ve Hâfız'ın şiirlerinde hayranlıkla okuduğunuz edebî zenginlikle süslü çünkü aynı gelenekten besleniyor. Özellikle, ulaşılamayan aşkın, aynı anda hem zevk hem de acı verişini tasvir eden bölümleri son derece etkileyici.
Binbir Gece Masalları'ndaki hikâye içinde hikâye anlatma geleneğinin bir uzantısı, aynı zamanda modern roman teknikleriyle işlenmiş bir metin. Elinizden bırakamayacağınız, bir günde okuyup bitireceğiniz ama uzun süre aklınızdan çıkaramayacağınız bir roman.
Durumu : İKİNCİ EL
  • Açıklama
    • Romanın kahramanı Mahbube'yle beraber gülüp ağlıyorsunuz. Acı çekiyor, ümide kapılıyorsunuz. Okurken, "Ben şu anda evde miyim yoksa Tahran'da mıyım?" diye kendi kendime sorduğum anlar oldu. Olayların içindeymişim gibi hissettim. Hatta zaman zaman kitabı bir kenara bırakmak istedim. "Bu kadının yaşadığı acıları okumaya dayanamayacağım" dediğim oldu. Bu kitapta hayat tecrübesi konuşuyor. Aşkın kör ettiği gözlerin açılması, insanın aklının başına gelmesi anlatılıyor. Kitap bittiğinde, odamın her yerine kitabın sihirli etkisi sinmişti. Aynı anda hem hüzünlü hem mutluydum, derin düşüncelere dalıp gittim. Uzun süre Mahbube'yi düşündüm. Ne diyebilirim, müthiş bir kitap. Kalbinizi açarsanız, gözlerinizin açıldığını göreceksiniz. Ve annenizle babanızın, sizi tahmin ettiğinizden çok daha fazla sevdiğini…
      (Almanca baskı Der Morgen der Trunkhenheit'ın bir okuyucusu.)
      Gelmiş geçmiş en güzel aşk hikâyelerinin anlatıldığı İran edebiyatından bu defa modern bir aşk hikâyesi. "Çılgın bir tutkuyla alevlenen bir aşkın, mutlu bir evliliğin temelini atması mümkün müdür?" sorusuna cevap aranıyor.
      Bu roman, Nizâmî'nin Leylâ ile Mecnûn'unda ve Hâfız'ın şiirlerinde hayranlıkla okuduğunuz edebî zenginlikle süslü çünkü aynı gelenekten besleniyor. Özellikle, ulaşılamayan aşkın, aynı anda hem zevk hem de acı verişini tasvir eden bölümleri son derece etkileyici.
      Binbir Gece Masalları'ndaki hikâye içinde hikâye anlatma geleneğinin bir uzantısı, aynı zamanda modern roman teknikleriyle işlenmiş bir metin. Elinizden bırakamayacağınız, bir günde okuyup bitireceğiniz ama uzun süre aklınızdan çıkaramayacağınız bir roman.
      Durumu : İKİNCİ EL
      Stok Kodu
      :
      9789752562813
      Boyut
      :
      12,5 X 19,5 cm
      Sayfa Sayısı
      :
      496
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2010
      Çeviren
      :
      Saliha Aydoğan
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      2. Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat